Déja
vu: Zihinsel bir bozukluk mu, dış dünyadan mesaj mı?
![]() |
Image courtesy of Victor Habbick / FreeDigitalPhotos.net |
Bir şeyin daha önce olduğu gibi
tuhaf bir hisse kapılmayan herhalde yoktur. Nedir bu? Bilincimizin
karanlık köşelerinden fırlayan bulanık hatıralar mı? Rüyaların
bazı bölümleri mi? Yoksa reenkarnasyonun yani dünyaya ilk defa
gelmediğimizin bir kanıtı mı?
Bu olaya verilen isim Fransızca'da
"daha önce görülmüş olan" anlamına gelen bir sözden
geliyor. Deja vu hissi o denli kısa ve uçucu ki, üzerinde çalışmak
uzun yıllar imkansız kabul edilmiş. Ama 2006 yılında Leeds
Üniversitesi'ndeki İngiliz biliminsanları tekrarlayan deja vu
şikayetleri olan gönüllüler üzerinde bir deney başlatmışlar.
Bilim ekibinin başındaki Dr
Chris Moulin bu olayın tesirinde kalan bir hasta ile tanıştığında
hayatında ilk defa klinik bir deja vu vakasıyla karşılaştığını
iddia etmiş. Hasta her şeyi önceden bildiği hissine kapıldığı
için gazete okumayı ve televizyon seyretmeyi bile bırakmış.
Aynı zamanda hafızasındaki boşluklardan yakınıyor, birkaç dakika önce ne olduğunu hatırlayamıyormuş.
Dr Moulin böyle bir
hastanın gerçekte yaşananları hatırlamasına ve yaşanmayanları
unutmasına nasıl yardım edebileceğini düşünmeye, hayal ürün değil de başka
bir gerçeklik olabileceği ihtimalini sorgulamaya başlamış.
Sonra devreye araştırmacı Akira O'Connor girmiş ve insan
psikolojisinde yer alan bu gizemli olayı laboratuvarda oluşturmayı
teklif etmiş. Hastalara hipnoz uyguluyor, önce birkaç kelime
ezberlemelerini sonra unutmalarını istiyor ve en sonunda onlara
aynı kelimelerin yazdığı kartlar gösteriyormuş. Akira her seansın
sonunda hastalarından hissettiklerini tarif etmelerini istediğinde hemen hepsi deja vu gibi bir hisse kapıldığını söylemiş. Hastalardan bu kelimeleri duydukları anı hatırlamalarını istese de bazı hastalara bu kelimeleri duydukları şartları yeniden canlandırmaya çalışmak çok zor gelmiş. Hemen hiçbiri bunu başaramamış.
Bu
bilgileri hipnolog gibi hafızamızdan silen biri mi var? Ama
neden? Şimdiye dek bu sorulara cevap bulunamadı.
Deja vu üzerine yapılan detaylı
bir çalışmada biliminsanları hafıza ile bilinç arasındaki
ilişki sorununu inceleme fırsatı buldular. Deja vu deneyimi
yaşayan kişilerin, gerçekte hiç olmamış karşılaşmaları veya
olayları tüm detaylarıyla nasıl hatırlayabildiğini açıklamak
mümkün değil. Bu da, deja vu ile ilgili hislerin hafızayla ilgisi
olmadığı anlamına gelebilir. Başka bir deyişle, beyinde işleyen
iki farklı sistemden bahsediyoruz. Peki ama bu "sahte"
hatıraları üreten hangi sistem?
Biliminsanları, herhangi bir şeyi
hatırlarken belirli bazı nöron zincirlerinin beynin temporal
lobunda birbirine yaklaştığını ileri sürüyor. Kronik deja vu
yaşayan birinde bu zincir hiperaktivite durumunda veya kapalı oluyor
ve böylece hiç gerçekleşmemiş olaylarla ilgili hatıralara sebep
oluyor.
Deja vu paralel
dünyalardan gelen sinyalleri almanın yollarından biri mi?
Asıl soru bir fantezinin gerçeğe dönüşüp dönüşmeyeceği. Ne de olsa bu söylenenler, evrenin ışığı geçirmeyen çok yoğun bir maddeden oluştuğunu ve içine girenin zaman yolcusu olacağını veya kendini başka bir boyutta bulacağını söyleyen sicim teorisi veya kara delik teorisi gibi modern bilimle çelişmiyor.
Asıl soru bir fantezinin gerçeğe dönüşüp dönüşmeyeceği. Ne de olsa bu söylenenler, evrenin ışığı geçirmeyen çok yoğun bir maddeden oluştuğunu ve içine girenin zaman yolcusu olacağını veya kendini başka bir boyutta bulacağını söyleyen sicim teorisi veya kara delik teorisi gibi modern bilimle çelişmiyor.
![]() |
Image courtesy of Victor Habbick / FreeDigitalPhotos.net |
Karanlık enerji ve karanlık madde
teorisine göre halen hipotezden ibaret olan bu iki madde
etrafımızdaki madde dünyanın %95'in oluşturuyor. Başka bir
deyişle görebildiğimiz her şey: Dünya, yıldızlar, gezegenler
ve tespit edebildiğimiz kadarıyla evren, gerçekte var olanın
yalnızca küçük bir kesiti. Belki de gizemli deja vu deneyimleri
bize bu engin karanlık madde alanından geliyordur, olamaz mı? Mesajın göndereni de alıcısı da bizizdir. Tecrübe edip unuttuğumuz bir şeyi paralel bir dünyada bir yerlerden anımsıyoruzdur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İsimsiz yorum yapmak istiyorsanız lütfen "yorumlama biçimi" kutucuğunun içinden en altta yer alan "anonim"i seçiniz. Bunu yapmazsanız bir kullanıcı hesabıyla yorum yapmanız istenecek. Hesabınız yoksa yazdığınız yorum gözükmeyecek.