Sayfalar

1 Eylül 2015 Salı

Iguana Bakımı






Türkiye'de İguanayı Doğru Beslemek


Iguanalar ülkemizde yaşayabilecek canlılar değil. Şahsen iguana satışının yasaklanmasından yanayım. Bu canlılar maalesef özvatanlarının dışında rahat edemiyor; çok bakım, zaman ve yer istiyor. 
Bir iguananın bakımını bir süreliğine üstlendiğimde onu beslemekle ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Ben de herkes gibi sıcak taş ve talaşla başladım ama hayvanın durumu düzelmeyince yanlış yaptığımı fark ettim. Veterinerlerimiz de iguana bakımı konusunda pek bilgili değiller. Bu yüzden bu küçük yeşil canlıya en iyi şekilde bakmak için araştırma yapmaya başladım. Öğrendiklerimin hepsini paylaşıyorum ki bir sebepten iguana satın almış veya başka birinden sahiplenmiş olanlarınız ona en doğru şekilde bakabilsinler. 

İGUANANIN DOĞASI

Bu rehberde Melissa Kaplan'ın “Iguana Care, Feeding & Socialization” adlı çalışmasından faydalanılmıştır.

İguanalar uyurken, dinlenirken hatta sinirlendiklerinde yaptıkları komikliklerle sizi güldürür. Evcilleşmiş ve huzurlu bir iguananın onu seven bakıcısına verdiği mutluluk büyük olur. Sizinle adeta gözleriyle konuşur, onu sevmenize izin verdiğinde siz okşarken mutluluktan gözlerini kapar. Elinizden yemek yerken sizi büyüler. Bağımlısı olabilir, yanından ayrıldığınızda onu çok özleyebilirsiniz. Ama iguana beslemek ve evcilleştirmek kolay değildir. İguanaya bakıp bakamayacağınıza kendiniz karar vermelisiniz.
Bir iguana beslemeden önce bu kitapçığı okumanız karar vermenizi kolaylaştırabilir. Veya kısa yoldan gidip “İguana Nasıl Öldürülür?” kitapçığını okuyun.
Seyrine doyum olmayan bu miskin canlı, aslında insan olsa pek de tercih etmeyeceğiniz türden bencil bir arkadaştır. Sürekli bakım ister. Şakadan anlamaz, hatta sinirlenir. Ortada sebep yokken sizi kırbaçlayabilir, tam alışmışken sizden kaçabilir. Bakım maliyeti en yüksek hayvanlardan biridir. Çocuklarla arası iyi değildir. 14 yaşından küçük çocukların olduğu evlerde ve gelecek 10 yıl içinde çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin yanında (salmonella sebebiyle) iguana bakılması önerilmez. Eğer çok istediği için çocuğunuza bir iguana alacaksanız, tüm sorumluluğun size ait olacağını ve çocuğunuzun ona bakamayacağını çok iyi bilmelisiniz. Ayrıca çok hassastırlar, ihmal sonucu ölürler. Cinsiyetine ve dönemine göre arkadaş canlısı olmadıkları da söylenebilir. Erkek iguanalar dişilere göre daha hareketlidir. Ama kızışma dönemlerinde agresif kafa sallama hareketleri yapabilir, adet dönemindeki kadın bakıcılarına kur yapmak için saldırabilir, bazen ısırabilirler. Dişi iguanalar ise daha ürkektir, saklanma ve dinlenme ihtiyaçları daha fazladır. Üreme dönemlerinde yumurta bırakmak için yeri eşelemeye başlarlar (Bu dönemde onlara bir kum kutusu sunmalısınız). Erkekler kadar hareketli değildirler. Hangi cins iguananın size göre olduğuna yine siz karar vereceksiniz.



İguananın günlük faaliyetleri ısınmak, bir gün öncesinin yemeğini sindirmek, daha fazla yemek yemek, güneşlenmek, biraz daha yemek, biraz daha güneşlenmek ve uyumaktan ibarettir.
Güneşin ilk ışıkları yaprakların arasından süzülmeye başladığında iguanalar akşam uykularından uyanıp, güneşin ısısını emmek için yüksek dallara çıkarlar. Birkaç saat sonra dışkılamaya ve yemek aramaya hazır hale gelirler. Dallara tırmandıktan, yemek aradıktan ve yedikten sonra akşamüstünün son ışıklarını yakalamak için güneşlenirler. Akşam uykusuna dalmadan önce yediklerini sindirecek kadar ısıya ihtiyaç duyarlar. Doğal ortamda düşmanları, kendi türleri de dahil olmak üzere çoktur. Yapılan araştırmalar, yırtıcılardan kaçmak dışında iguanaların vaktin %90-96'sını hiçbir şey yapmadan geçirdiğini göstermiştir.
Doğal hayatta iguanalar 10-15+ yıl yaşar, ev ortamında iyi bakımla bu sürenin 20 yıla uzayabildiği görülmüştür. Boyları 1.5-2 metreyi (dişiler erkeklere oranla daha ufak), ağırlıkları ise 9-10 kiloyu bulur. Jim Hatfield'ın Yeşil İguana kitabında 29 yaşına ulaşmış bir iguana resmi görebilirsiniz.


İGUANAYA YUVA KURMAK

İguanaya bir yuva kurmak sanıldığı gibi bir akvaryum, bir sıcak taş, bir yemek kabı almak ve yere talaş dökmekten ibaret değildir. Aslına bakılırsa bunlar tam da yapılmaması gerekenlerdir.
Evinizdeki iguana, tutsak bir iguanadır ve yanında bulunmadığınız zamanlarda da güvenli bir ortamda yaşamalıdır. Satın alacağınız ısıtıcı ve nemlendiricilerin kaliteli olmasına dikkat edin. Ucuz ürünler arıza çıkarabilir ve evcil hayvanınızı yakabilir. Sıcak taş yüzünden yanan iguana sayısı bir hayli fazladır. Sıcak taş yerine termofor kullanmanız daha iyi olur. İguananızın yaşadığı ortamın sıcaklığı 25-28 C arasında olmalı, güneşlenmek ve ısınmak için çıktığı dinlenme yeri ise 31-35 C olmalıdır. Elektrik kesintileri gibi kaçınılmaz durumlarda sıcaklık gündüz 24 C'nin gece ise 21 C'nin altına düşmemelidir. İguananız sıcaklığın uzun süre düştüğü ortamlarda kış uykusuna geçer ve bir daha uyandırmanız mümkün olmaz. Çok yüksek sıcaklıklar da iguananızın ölmesine sebep olabilir. Sanılanın aksine iguanalar aşırı sıcak bir ortamdan kaçmak yerine sadece ağzını açarak (köpeklerin solumasına benzetilebilir) vücut ısısını dengelemeye çalışır ama bunu tek başına başaramaz. Bu yüzden iguana yuvasının öncelikle en sıcak yerinde sıcaklığı ve nemi ölçen bir termometre ile higrometre (nemi ölçer) bulundurulması gerekir. Yine bu ölçüm aletlerinin kalitelisinden, bulabilirseniz içerideki sıcaklığı kablo ucundan ölçen bir dijital termometre satın alın ve alarm taktırın.
Doğada daha yaşlı iguanalar daha fazla güneş ışığının bulunduğu ve daha kuru olan yüksek yerlerde yaşar. Genç iguanaların ise daha nemli bir ortama ihtiyacı vardır. Nem oranı %70-80 arasında tutmaya özen gösterilmeli, ne olursa olsun %65'in altına düşmemelidir. Bu oran, odadaki normal nemin hayli üzerindedir.
En sık yapılan hatalardan biri de iguana bakımına küçük teraryumla başlamaktır. İyi bakılan iguananız kısa sürede büyüyecek, dolaşmak için geniş bir mekana ihtiyaç duyacak ve satın aldığınız teraryum ona yetmeyecektir. Bunun dışında iguanalar alan hakimiyeti kuran hayvanlardır, ona sunduğunuz ortam ne kadar küçük olursa, ortamına girdiğinizde o oranda huysuzlaşacak ve varlığınızdan rahatsız olacaktır. Ona yemek ve su veren elinizi bir istilacı gibi algılayabilir. Onu yemeyeceğinizi anlaması zaman alacaktır. Bu yüzden henüz ilişkinin başındayken her ikinizin de rahat etmesi için daha geniş bir yuva kurmanız yararlı olur. Yuvanın içinde kendine ait, herkesten kaçıp saklanabileceği bir odacığın bulunması, özellikle beraberliğinizin ilk aylarında rahatlamasını sağlar. Dişi iguanaların buna özellikle ihtiyacı vardır. Ortadan kesilmiş ve içi boşaltımış bir ağaç kütüğü veya yine ortadan kesilmiş bir saksı, plastik kova veya bu formda bir nesne ihtiyacını karşılayacaktır. Bu odacık kuyruğunu olmasa da tüm gövdesini sığdırabileceği büyüklükte olmalıdır. Uygun biçimde kesilmiş kartonun üstünü yağmur ormanı yosunu ile kaplayabilirsiniz. Bu yosun, yuva içindeki nemin korunmasına da yardımcı olacaktır.
Kafesler daha havadar bir ortam sağlasa da, ısıyı ve nemi içinde tutmadığından, cam veya pleksiglas bir yuva onun için en iyisidir. Doğramaların nemden çürümeyen bir malzeme olmasına özen göstermek gerekir. Sürekli nemli bir ortamda ahşap doğramalar çürüyecek ve iguananızın yaşadığı yuvada mantar ve bakteri üremesine imkan sağlayacaktır.
İguana yuvasının içindeki en önemli yer onun dinlenme, güneşlenme yeridir. Burası yuvanın en sıcak yeri olmalı ve yukarıda bir yere yerleştirilmelidir. İguana yediklerini sindirmek için buraya çıkacak ve günün büyük kısmını burada geçirecektir. Aşağıya sadece yemek yemek, dışkı yapmak ve serinlemek için iner. Güneşlenme yerinin üstüne yerleştireceğiniz ısıtıcı ve ışığı iguananıza değmeyecek şekilde yerleştirmelisiniz. Bu konuya daha sonra değineceğiz.
İguananızın yuvasını yerleştireceğiniz oda önemlidir. Televizyonun, müziğin bangırdadığı, çocukların etrafta koşuşturduğu, köpeklerin havladığı bir yerde iguananız korkacak ve strese girecektir. Onları gözden uzak bir yere, garaja, çok soğuk, çok sıcak, çok karanlık veya çok sessiz bir yere de koymamalısınız. Siz onları nasıl seyretmek istiyorsanız onlar da sizi seyretmek ister. Tutsak hayvanlar küçük ortamlarda kolay sıkılır ve uyuşuklaşırlar. İguananızı pencereye yakın, dışarıya bakabileceği bir yere yerleştirin. Hareket onların dikkatini çeker. Kuşları ve kelebekleri çeken bir bahçeye baktıklarında daha mutlu olacaklardır. Yuvasını, insanların daha sakin hareket ettiği ve iguananın uyku saatinde daha az ışık yakılan bir odaya yerleştirin.
İguanalar gündüz ağaç dallarına inip çıkmayı, geceleri ise tıpkı insanlar gibi düz uzanarak yatmayı sever. İguanalar yukarıya tırmandıkları ve sizi yukardan gözlemledikleri yuvalarında rahat ederler. Bu yüzden yuvası, tırmanabileceği kadar yüksek ve kıvrılmadan, uzunlamasına yatabileceği kadar geniş olmalıdır. Yuvanın içinde sıcaklığın daha düşük olduğu yerler ve bu yerlerde uzanabileceği zeminler sağlamalısınız. Cam teraryumlara ağaç dallarını tutturmanız mümkün olmayacağından, cama vantuzlarla tutturacağınız hamak benzeri zeminler oluşturabilirsiniz. İguananız büyüdüğünde vantuzlar ağırlığını taşımaya yetmeyecektir. Yatacağı yeri fazladan doğramalarla veya ağaç kütükleriyle desteklemeniz gerekir. Eğer gerçek ağaç kütüğü kullanacaksanız, içinde böcek yuvalarının kalmaması için kütüğün kabuklarını soymalı, kaynatmalı, büyükse fırında 120 derecede 2-3 saat pişirmeli ve çok iyi temizlemelisiniz. Eğer fırınlayamayacağınız kadar büyükse çamaşır suyuna bastırın (4lt suya 120 ml çamaşır suyu), sonra temiz suda 1 gün bekletin. Kullanmadan önce 2-3 gün güneşte kurutun.
Rahatça yükseklere tırmanamayan dişi iguanalar yumurta bırakmakta zorlanır ve hastalanırlar. İguananız 1 yaşına geldiğinde ona 1.80 yüksekliğinde, 1 m derinliğinde bir yuva hazırlamanın zamanı gelmiş demektir. Yuvanın eni ise, her yaşta iguananın boyunun 1.5-2 katı olmalıdır. Aşağıdaki tablo iguananızın yaşına göre ihtiyaç duyacağı yaklaşık genişlik ölçülerini gösterir.

YAŞ
İguananın Boyu (cm)
1.5* (cm)
2* (cm)
1
69
104
138
2
90
135
180
3
107
161
322
4
122
183
366
5
152
228
456
6
168
252
504
7
183
275
550



Yukarıdaki tablodan da anlayabileceğiniz gibi, birçok kimse yetişkin iguanası için evinin bir odasını ayırmakta veya iguanasının evde serbestçe dolaşmasına izin vermektedir. Fakat serbest dolaşan iguananızın kazayla yabancı bir cisim yutmaması veya kendine zarar vermemesi için sürekli dikkatli olmanız gerekecektir. İguanalar sadece görerek değil, diğer sürüngenler gibi diliyle tadına bakarak nesneleri tanırlar. Dilleri yapışkandır ve yabancı cisimleri çok kolay yutarlar. Sindirim sistemleri yabancı cisimleri dışkı yoluyla atamaz, tıkanır ve iguananız hastalanır, hatta ölür.
İguana yuvasının zemininde ceviz kabuğu, talaş, mısır koçanı, kum, çakıl taşı, kedi kumu, silikon veya yutabileceği malzemeler kullanılmamalıdır. Mısır, iguanaya asla verilmemesi gereken besinler arasındadır. Bu malzemeleri ne kadar dikkat ederseniz edin, yutacaktır. Sindirim sistemi tıkandığında, susuzluk da beraberinde gelir, karnında gaz birikmeye başlar, yediği besinler bağırsaklarında çürür ve yeşil dostunuz hastalanarak ölür. Zamanında veterinere yetiştirilip ameliyat edilen iguanaların midesinden bozuk para, ipek çamaşır, kedi köpek kılı, boncuk, prezervatif, balon, raptiye vs. çıkmıştır. Yonca peletleri ıslatılarak kullanıldığında aralarında en masum olanıdır ama kuruduğunda fazla oranda su tutacağından, yediğinde hayvanınızın susuzluk çekmesine neden olur. Tutsak iguanalar zaten doğal ortamlarındaki neme kavuşmadığından bir miktar susuzluk sürekli çekmektedirler. Satın alacağınız ürün özellikle iguanalar için üretilmiş olsa bile bu anlatılanları hatırınızda tutmalısınız. Suni çim, çim halı, kasap kağıdı, saman kağıt, şarküteri kağıdı veya kağıt havlu kullanabilirsiniz. Mürekkebi yüzünden gazete kağıdından, parçalanıp yutmasına olanak sağlayacağından tuvalet kağıdından uzak durmalısınız. İguananız her gün dışkı yapacağından zemin malzemesini her gün temizlemelisiniz.

HAREKET

İguanalar tırmanmaya bayılır, bu yüzden onlara tırmanabileceği dallar, iyi tutturulmuş halatlar veya havlular sunun. Ağır kütükler düşüp iguananızı ezebilir, onları çok iyi tutturmalısınız. Bunu yaparken iguananızın hareket edeceği ortamı daraltmamaya özen göstermelisiniz. Sadece sevdikleri için değil, uyuşuklaşıp ölmemeleri için onları hareket edecekleri kadar büyük bir ortamda yaşatmalısınız. Ayrıca çok iyi yüzücülerdir. Yuvasının alt kısmında kendi başına girip çıkabileceği bir havuz bulundurabilirseniz mutluluk renginde yemyeşil parlayan bir iguananız olur. Havuzun büyüklüğü de iguananız içine girip kuyruğunu kıvırarak yüzebileceği kadar olmalıdır. Bunu sağlayamazsanız haftada bir kez küvete sokabilirsiniz.

UYKU SAATİ
İguanalar başlarını yastık gibi kullanacakları bir şeye yaslayarak uyur. Doğada bu yastık bir başka iguanadır. Pekçok iguana sahibi onların yastıklardan hoşlandığını keşfetmiştir. Uzanıp yattığı yerde içi doldurulmuş bir çorap veya küçük bir yastık hoşuna gidecektir. Kullandığınız kumaş koparıp yutamayacağı cinsten olmalıdır. Yastığını belirli aralıklarla temizlemeli ve yıkamalısınız. İguanlar 12 saat gece 12 saat gündüz döngüsünde yaşar, bu döngüyü bozmamaya özen gösterin ve ışıkları otomatik bir zamanlayıcıyla her gün aynı saatlerde yanıp sönecek şekilde ayarlayın.

IŞIK

Işık iguananıza sağlayacağınız en zor ve en önemli yaşam ihtiyacıdır. Eğer doğru ışığı verirseniz, sağlıklı bir iguananız olur. Yanlış yaparsanız davranış sorunları, sık görülen hastalıklar ve kırık kemiklerle karşılaşabilirsiniz.
Gece ve gündüz ışıkları farklı olmalı ve elbette kalsiyum metabolizması için ultraviole B ışını vermelisiniz. Işık onların renkleri daha iyi görmesini ve tabağına konan yemekleri daha iştah açıcı görmesini sağlayacaktır. Evinizdeki herhangi bir ampul iguananın dinlenme yerinde ona hem ısı hem de UVA sağlamaya yeterli olacaktır. UVB derideki kimyasal reaksiyonu tetikler ve vücudun D3 vitamini üretmesini sağlar. Yeterli miktarda D3 vitamini üretemeyen iguanalar hücrelerinin çalışması ve kemiklerinin kuvvetlenmesi için yeterli kalsiyumu alamazlar. İguanlar insanlar gibi D3 vitaminini oral yoldan alamazlar. Pencereden, camın arkasından, plastikten süzülen ışıkta UVB olmaz. Akvaryumlar ve bitkiler için üretilen lambalar iguananızın ihtiyaç duyduğu UVB'yi vermeye yetmez. Odaya giren ışık UVA almasını sağlar ama UVB alamaz. Bu sebeple mutlaka iyi marka bir UVB ışığı almalı ve yenilemelisiniz. UVB üreten lambalar UVA da verdiğinden ayrıca satın almanıza gerek yoktur.
Floresan lambalar 6 ayda bir, halojenler yılda bir kez değiştirilmelidir. Floresanların kenarlarında siyah çizgiler gördüğünüz zaman değiştirme zamanı gelmiş demektir. İhtiyaç duyduğu UVB 280-315 nanometre arasındadır. Yerleştireceğiniz floresan lamba iguananın dinlenme, güneşlenme yerine en fazla 25 cm uzaklıkta olmalıdır. Işık daha uzağa etki etmez.Bu yüzden dar yuvalar iguanalar için uygun değildir. Başı ve gövdesinin bir kısmı UVB alırken, kuyruk kısmı ışınlardan faydalanamaz.
İguanaların skotofaz denilen karanlık süreye ve fotofaz denilen aydınlık süreye ihtiyaçları vardır. Bu iki döneme fotoperiyod denir. Tropik ortamda iki süre neredeyse birbirine eşittir, yani 12:12 skotofaz ve fotofaz süresine ihtiyaç duyar. Eğer bu konuda hata yaparsanız iguananın stres seviyesi yükselecek, bağışıklık sistemi ve endokrin fonksiyonu, sindirim sistemi, büyümesi ve çiftleşme dönemi davranışları bozulacaktır. Nörokimyasal ve endokrin süreçleri geceleri çalıştığından, beynin iç saati karanlığı beklediğinde hala aydınlık olursa bu süreçler çalışmaz. Yine aydınlık süresi azaldığında uyku bozuklukları başgösterir. Sabah 6 gibi uyanırlar. İştahlarının en açık olduğu ve yemek bekledikleri saat uyandıktan 1-2 saat sonrasına kadardır. Onların sizin rutininize alışmasını bekleyemezsiniz, siz onlara uyum sağlamak zorundasınız. Akşam eve geldiğinizde iguananızı uyanık görmek istiyorsanız sabah 6, akşam 6 yerine 1 saat kaydırarak sabah 7 akşam 7 rutinine geçebilirsiniz. Ama daha fazla kaydırmayın.
Akşamları iguanaların hiç ışığa ihtiyacı yoktur. Isınmak için ampul kullanmak bu yüzden doğru olmaz. Yuvasındaki her ışığı kapatmalısınız. Ancak ayışığı veya sokak lambasının onlara bir zararı olmaz. Hatta gece bir şekilde aniden uyanırlarsa bir miktar zayıf ışık kendilerine zarar vermelerini engelleyecektir. Gece uyuyan sürüngenler için üretilmiş özel gece lambalarından kullanabilirsiniz. Ama akşam da olsa yuvasının içinde gerekli ısıyı sağlamalısınız.
İguananızı oturma odanızdan başka koyacağınız yer yoksa, ya akşamları en geç 10'da ışıkları kapatacaksınız ya da yuvasının üstünü bir örtüyle kapatacaksınız (yanmamasına özen gösterin). Ama sabah onunla aynı saatte uyanıp örtüsünü açmak zorundasınız. Dışarı çıkmak isteyen iguananız ısıtıcaları çekiştirip yangın çıkarabilir. Işığı kapatıp televizyonu açık tutmanız rahatsız edicidir çünkü iguanalar gözleri kapalıyken de hareketleri algılar ve uyku bozukluğu çeker.
Yazın ve ilkbaharın sonlarında iguananız doğrudan güneş ışığı alabiliyorsa (arada cam, plastik vs olmadan) UVB lambasını daha kısa sürelerde çalıştırabilirsiniz. Dişi iguanalar 18 aylık olmadan yeterli kalsiyum aldığını, metabolizmasının sağlıklı çalıştığını ve yumurtlayabileceğini kontrol ettirin.
İguananıza daha fazla UVB sağlamak için solaryum lambaları, cıva buharlı ampüller ve fototerapi lambaları kullanmayın. Bunlar yüksek oranları sebebiyle hem size hem de iguananıza zarar verecektir. İguanalar doğal ortamlarında bu derece yüksek UVB almazlar. Siz ise kanser bile olabilirsiniz. Piyasada iguanalar için gerekli UVB'yi sağladığına dair reklam yapan firmaların bazıları bu alanda hiç denetim olmadığından yanıltıcı bilgi verebiliyor. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için araştırma yapmanız iyi olur. Bazı sitelerde çeşitli markaların ölçümlerini yapan kullanıcılar ampüllerle ilgili bilgileri paylaşmaktadır.

SICAKLIK

 Doğru sıcaklıkta yaşayan bir iguana daha hareketli olacak, yemeğini yiyecek ve her gün dışkısını yapacaktır. Bağışıklık sisteminin çalışması da doğru sıcaklığa bağlıdır. 35 C'nin üstü iguananız için çok sıcaktır. 24 C'nin altı, kış uykusuna yatmaya hazırlar, hareketleri yavaşlar uyuşukluk gelir. Bazı durumlarda iguanalar bu sıcaklıkların altında veya üstünde yaşamayı başarır ama bu yaşam savaşı fazla uzun süreli olmaz. 26-27 C sizin için sıcak olsa da, iguananızın yediklerini sindirmesi için yeterince sıcak değildir. Bu yüzden gündüz çıkacakları dinlenme, güneşlenme yerinde sıcaklık mutlaka 31-35 C olmalıdır. Geceleri yetişkin iguanalar 22 C'ye kadar tolere edebilirler ama daha küçük iguanalar için en düşük sıcaklık 23 C olmalıdır. Geceleri en yüksek sıcaklık ise 28.8 C olabilir. Geceleri doğru sıcaklıkta genç iguanalar uyanıp yemek yer.
Deri değiştirmek üzere olan iguanalar daha serin yerleri tercih edebilir. Stres altındaki iguanalar da daha serin yerleri tercih ederler.
İguanalar çok sıcağı fark edemezler. Terleyemediklerinden kendilerini soğutmak için yapabilecekleri tek şey solumaktır. Böyle bir durumda, iguananızın üzerine ılık su sıkmalı ve onu daha serin bir yere koymalısınız, yoksa aşırı sıcak onun için ölümcül olur. Serinlemek için daha serin bir yere çekilen iguana orada uyuyabilir ve hipotermiden ölebilir. Hipotermi geçiren bir iguanayı hemen alıp güneşlenme yerine koymamalısınız. Bu da onları öldürebilir.
Isınma taşları ve sıcak dallar sadece para tuzağıdır. Sıcak taşlar her yıl yenilenmiş bir modelle piyasaya sürülse de, ortamı ısıtmaz ayrıca kısa sürede bozulur ve iguananızı yakar. Sıcak dallar da aynı şekilde ortamı ısıtmaktan yoksundur. Zaten kısa süre sonra büyümüş olan iguananızı taşıyamazlar.
İguananızın güneşlendiği zeminde insanlar için üretilmiş elektrikli minderlerden kullanabilirsiniz. Akkor ampüller veya seramik ısıtıcıları (ışık vermez ama plastiği eritecek kadar çok ısınırlar, porselen duy kullanmalısınız) gündüz istediğiniz sıcaklığı vermek için kullanabilirsiniz. Seramik ısıtıcılar koni şeklinde sıcaklık yayar. Bu koninin en geniş yeri, yani sonu 38 cm çapındadır. İguananız bu koninin altında yatacaksa, 60 watt'lık bir seramik ısıtıcıdan 20 cm; 75 watt'lık ısıtıcıdan 25 cm; 100 watt'lık ısıtıcıdan 30 cm uzakta olmalıdır. Bu mesafeden daha uzağa gittikçe sıcaklık dağılır. Küçük yuvalarda infrared dalgalar sert yüzeye çarparak ortama yayılır, bu sebeple daha büyük yuvalarda veya dışarıda seramik ısıtıcılar sadece güneşlenme yerini ısıtmak için kullanılabilir, tüm yuvayı ısıtmakta faydalı olmaz. Daha büyük yuvalarda çiftlikler için satılan domuz battaniyeleri veya duvara monte edilmiş elektrikli battaniyeler kullanılabilir.
Yuvanın içinde ısının yukarıdan aşağıya doğru azalması gerektiği unutulmamalıdır.
Güneşlenme yerinin dışında, yuvanın en soğuk yerine de bir termometre yerleştirmeniz iyi olur. Bir elektrikçiden yardım isteyerek tüm ısıtıcılarınıza alarm taktırabilir veya fazla ısındığında kendiliğinden kapanmasını sağlayabilirsiniz.


YEMEK

İguanalar otoburdur ve asla etle ve diğer evcil hayvan yemleriyle beslenmemelidir. Bazı durumlarda iguanaların böcek yediği gözlemlenmiştir ancak bu doğal yaşam alanında bulunmayan ve açlık çeken iguanaların davranışıdır. Onlara kedi, köpek maması verilmemelidir. Doğal ortamlarında bahar geldiğinde protein oranı yüksek yeşil yapraklardan yerler. Ama bu proteini karşılamak için onlara asla süt ürünleri, yumurta, beyaz et veya kırmızı et verilmemelidir. Hayvansal proteinle beslenen iguanalar böbrek yetmezliği yüzünden erken ölürler. Proteinle beslenen iguanaların 5-7 yaşlarında öldüğü gözlemlenmiştir.
İguananın beslenmesinde yağ oranı en fazla %10-12 olmalıdır. Bu yüzden onlara soya fasulyesi ve nohut nadiren verilmelidir.
İguananıza nadiren, mümkünse hiç vermemeniz gereken bir besin maddesi de tofudur. Protein oranı yüksek olmasına rağmen guatrojen içerir ve bu iguananızın guatr olmasına sebep olur.
İguananızın diyetinde bulunması gereken en önemli besin maddesi olgun alfalfadır. Kaba yonca olarak geçer. Olgun alfalfada %15 protein bulunur, kalsiyum-fosfor oranı ise 6:1'dir. Ama alfalafa filizleri aynı değildir, ayrıca iguananızı hasta edebilir. Son zamanlarda ülkemizde insanlar için üretilmiş alfalafa çayları, kapsül ve tabletleri bulmak mümkündür. Tavşan yemi olarak satılan alfalafa peletleri satılmaktadır. Ayrıca büyükbaş hayvanlar için balya halinde de satılır. İguanalar için özel üretilmiş alfalfaların içinde soya, hayvansal protein, %10'dan fazla yağ, buğday, mısır olmadığını içindekileri okuyarak kontrol edin. Ayrıca peletleri asla kuru vermeyin, ıslatın. Susuzluğa sebep olur.
İguananızı sebzeyle beslemelisiniz. Yıl boyunca ona 50 farklı sebze vermelisiniz. Doğal ortamlarında bazı tür bitkileri yemek için çok uzun yol kat ettikleri gözlemlenmiştir.
Ama yanlış yapmamalısınız. Brüksel lahanası, brokoli, kıvırcık salata, kıvırcık lahana, kabak, salatalık (hıyar), marul, çin marulu besin değeri açısından hiçtir. İguananız uyuşuklaşır, kas ve eklem ağrıları olur. Bu sayılanları ona vereceğiniz salatanın içine katabilirsiniz ama beslemek için vermeyin. Bazıları su içmeyen iguanaların su ihtiyacını karşılaması için salatasının içinde faydalı olur. Size iguananızın ihtiyaç duyduğu suyu yiyeceklerden aldığı söylenecektir. Bu kısmen doğrudur. Doğal ortamda iguanalar yağmuru, çiçeklerin üstündeki çiğ damlalarını ve içinde yüzdükleri suyu büyük miktarda içerek su ihtiyacını karşılar.
Kalsiyum iguanalar için çok önemlidir. Yeterli kalsiyumu alamayan iguanalarda MBD denilen metabolik kemik hastalığı görülür ve şekil bozukluklarına yol açar, kemikleri gelişmez. Bu hastalıkta kemikler sünger gibi olur. Hastalık ilerlediğinde çene yumuşar ve içine çöker. İguana tırmanmaktan, hatta ayakları üstünde durmaktan aciz hale gelir. Vaktinde müdahale edebilersiniz doğru beslenme ve UVB ile tedavi edebilirsiniz.
Oksalat iguananın beslenmesinde dikkat edilmesi gereken bir unsurdur. Kalsiyumu bağlar (yani yediklerinden aldığı kalsiyumun faydasını göremez) ve MBD'ye yol açar. Ayrıca eklem yerlerinde ve yumuşak dokuda minik kristallarin depolanmasına sebep olur. Bu yumuşak dokular vücudun çalışmasını sağlayan organlarda oluşursa, vücut fonksiyonlarına yerine getiremez; kas dokularında veya eklemlerde oluşursa acıya yol açar ve iguana hareket edemez. Ispanak, van muzu (ışgın, uçkun), pancar, maydanoz, pazı yüksek oranda oksalat içerir.
İguana diyetinde kalsiyum-fosfor oranı 2:1 olmalıdır ama sadece bu orana sahip sebzeleri vermekle onu doğru beslemeyi başaramazsınız. Haftalık beslenmesinde genel olarak bu oranı tutturmaya çalışın. İguananın kalsiyumdan başka life, vitamine, proteine, minerale ve antioksidanlara ihtiyacı vardır.
Dondurulmuş sebze kullanabilirsiniz ama yeşil yapraklı sebzelerde tiyamin bozulmuş olur. Eğer iguananızı haftanın çoğu günü dondurulmuş sebze ile besliyorsanız ona fazladan tiyamin verin. Diğer B vitaminleriyle birlikte tiyamin onun stresini azaltacak, büyümesini sağlayacak ve sindirimini kolaylaştıracaktır. Tiyamin suda çözünen bir vitamin olduğundan fazlası idrar yoluyla atılacaktır. Tiyamin eksikliğinin en büyük belirtisi titremeler ve kısmi felçtir. Çoğu veteriner tiyamin eksikliğini kalsiyum yetersizliğiyle karıştırır ve kalsiyum takviyesi yapar. Bu yanlış tedaviyle iguananız daha kötü olur, siz de üzülürsünüz.
Siz en iyisi dar vaktinizde iguananıza hemen verebileceğiniz salata karışımlarını kilitli poşetlerde buzdolabında saklayın. Birkaç gün geçtikten sonra bu poşetlerin içini yenileyin ki su ve vitamin kaybı olmasın. Dondurulmuş sebzelerden çokça veriyorsanız, herhangi bir eczaneden satın alacağınız B1 vitaminini ezip bir çimdik salatasının üstüne gezdirin, tabağında sadece dondurulmuş sebze varsa yarım tablet verin. B1 ihtiacını karşılamak için bira mayası vermeyin.
Meyveler iguana için çok da besleyici değildir. Kalsiyum ve protein oranı düşük, fosfor oranı yüksektir. Kavun, susuzluk çeken bir iguana için iyi olsa da, sadece su ve şekerden ibarettir. İguananıza verebileceğiniz meyveler mango, papaya, armut, yaban mersini, kiraz, vişne, çilek ve incirdir. Kalsiyum oranı yüksek olan incirdir. Kuru inciri önceden suda bekletip ıslatın. Yavru iguanaya incir verirken çekirdeklere dikkat edin, boğazına takılabilir.
Meyveler iguana diyetinin %10'unu oluşturmalıdır. Fazla besleyici olmasa da yemeğe çekicilik, renk ve tat katar. Meyveleri gün arasında ödül olarak verebilirsiniz. Muza bayılırlar ama kabızlık çeken iguananıza vermeyin.
Salataya fesleğen, kişniş, mercanköşk (keklikotu) katabilirsiniz.
İguananıza bazı çiçeklerden ve yapraklarından verebilirsiniz. Bahçenizde karahindiba yetişiyorsa çiçekleri tohuma dönmeden koparıp bir miktar verebilirsiniz. Kendi yetiştirdiğiniz bezelye ve yeşil fasulye yapraklarından, gül yaprağından verebilirsiniz. Ayrıca amber çiçeği, latin güzeli (latin çiçeği) ve menekşenin çiçek ve yapraklarından yiyebilirler. Gül ve hercai menekşenin çiçeklerinden verebilirsiniz. Bu çiçeklerin çiçekçiden gelmemiş olmasına ve üzerine ilaç sıkılmamış olmasına özen gösterin.

Temel Salata

Bu salatayı önceden hazırlayıp, havası iyice boşaltılmış kilitli poşetlerde buzdolabında 5-7 gün saklayabilirsiniz. Yeşil sebzeleri iyice yıkayıp suyunu süzdürün.
Salatanızda alfalafa, en az bir yeşil ve bir turuncu sebze (ve yaban havucu) ve bir meyve bulunmalı. İguananız bu salatayı çok iştah açıcı bulmazsa yeşil sebze miktarını azaltıp, yemeye başladıktan sonra yavaş yavaş arttırın.

Yeşil sebzeler: Çöpleri ve kılçıkları ayıklanmış yeşil fasulye, bezelye, sultani bezelye. İyice yıkayıp küçük parçalar halinde doğrayın. Güzel kokması ve daha çekici görünmesi için arasına brokoli, brüksel lahanası filizi ve çin lahanası karıştırabilirsiniz.

Turuncu sebzeler: Kış kabaklarıdır, kestiğinizde içi turuncu renktir. Balkabağı, uzun kabak, ampul kabak, kara kabak, Osmanlı kabağı ve Türk sarığı kabağı verebileceğiniz turuncu sebzelerdendir. Yaban havucu da verebilirsiniz. Kolay rendelemek için mikrodalgada yumuşatabilirsiniz. Kabak çeşitlerini görmek ve tohumlarından kendiniz almak isterseniz bakınız http://www.yerlitohum.com/gdosuz-geleneksel-yerli-cins-kabak-cesitleri-ve-fiatlari.html. Yalnız havuç ve tatlı patates oksalat içerir, bu yüzden nadiren verin. Hint yer elması vermeyin. Zucchini denilen dışı koyu renkli yemeklik kabak ise pek besleyici değeri olmadığından sadece su ve tat vermesi açısından kullanılabilir. Ülkemizde bulunmadığından, iguananıza yedirebileceğiniz İngilizce isimleri verilmiş kabakların resimlerine internetten bakabilir ve tohumlarından sipariş edip kendiniz yetiştirebilirsiniz: Delicata, hubbard, kabocha, spaghetti, crookneck, scallop. (Sayılan kabak çeşitlerinin tümünün tohumlarını internetten yerli sitelerden sipariş vermeniz mümkün. Çoğu son donlardan sonra ekilir.)

Diğer sebzeler: Çok küçük miktarlarda başka sebzelerden de verebilirsiniz ama oksalat içerdiğinden aşırıya kaçmayın. Bu sebzeleri temel salatanızın yerine değil ona ek olarak vermelisiniz. Mantar, dolmalık biber, soğan, yeşil soğan, diğer köklü sebzeler, kaktüs yaprağı, yıldız meyvesi (carambola), kuşkonmaz verebilirsiniz.

Meyveler: Meyve salatanın içinde tat ve nem vermesi için kulanılmalı. Ahududu, yaban mersini, çilek, armut, erik, incir, mango, papaya, kiraz, kayısı, kivi, dut, kavun, firavun inciri verebilirsiniz. Kalsiyum oranı en yüksek olan incirdir. Kuru incir verecekseniz ıslatıp yumuşatın. Kavun gibi meyvelerin kabuklarını, armut gibi meyvelerin çekirdeklerini vermeyin, katı meyveleri rendeleyin veya çok küçük parçalar halinde doğrayın.

Alfalfa: Alfalfayı salataya eşit miktarda karıştırmalısınız. Eğer tablet kullanacaksanız ezip toz haline getirin. Kapsül kullanacaksanız, içindeki tozu salataya karıştırın kapsüllerini atın. Çayını kullanacaksanız çay poşetini yırtın ve içindeki yaprakları salataya karıştırın. Pelet kullanacaksanız salatanın suyunda eriyip erimediğine bakın, erimiyorsa suda eritmeyi deneyin, eğer suda da erimiyorsa o ürünü kullanmayın. Alfalfayla karıştırdığınız salatayı buzdolabı poşetinde saklayabilirsiniz. (alfalfayı balya halinde satın alabileceğiniz gibi daha az miktarları bazı petshoplardan da temin edebilirsiniz www.nazarpetshop.com)

Multivitamin ve Kalsiyum takviyesi: Vereceğiniz kalsiyum ve vitamin takviyesi yedirdiğiniz yemeğin kalitesine, iguananın yaşına ve sağlığına göre değişir. Genelde salataya vitamin karışımından bir veya iki çimdik karıştırmalısınız. Eğer ihtiyacı varsa tiyamin (B1) takviyesi de yapmalısınız. Salatayı hava almayan bir poşette buzdolabında saklayabilirsiniz.






YAŞI & SAĞLIK DURUMU
MULTIVITAMIN/HAFTALIK
KALSİYUM/HAFTALIK
1 yaşından küçük
4-5 *
7 *
1-2 yaş
3-4 *
5-6 *
2 yaş üstü
2-3 *
4-5 *
Kızışma öncesi & gebelik
2-3 *
5-6 *
Hasta/ çok zayıf, >1 yaş
3-4 *
5-6 *

Vitamini salatanın üstüne serpmek yerine iyice karıştırın.
Eğer iguananıza hazır yemlerden veriyorsanız bu vitaminleri eklemenize gerek yok ama hazır yemlerin susuzluk çektireceğini, iştahsızlık yapabileceğini, çok iyi beslemeyeceğini bilmelisiniz. Kuru yemleri ıslatmayı unutmayın.

Salatanızın ölçüsünü şu şekilde ayarlayabilirsiniz (3-4 öğünlük):

½ kase yeşil fasulye, iyice doğranmış
½ kase turuncu kabak, iyice doğranmış
1 ortaboy yaban havucu, iyice doğranmış
¼ kase meyve, iyice doğranmış
alfalfa
multivitamin ve kalsiyum takviyesi

Yaban havucu bulamazsanız ½ kase iyice doğranmış kuşkonmaz ile ½ kase pişmiş ve iyice doğranmış lima fasulyesi verebilirsiniz ama uzun süre bu şekilde devam etmeyin. Kuşkonmazda oksalat bulunur.
Alfalfayı tavşan peleti halinde verecekseniz 1/2 kase, toz veya çay verecekseniz ¼ kase.
İyice doğrayın ama püre haline getirmeyin. Rendeleyebilirsiniz. Çoğu iguana pişmiş pirinç büyüklüğünde verdiğiniz yeşillik ve sebzeleri yiyecektir.

Yemeğini vereceğiniz kabın çok derin olmamasına dikkat edin. Kağıt veya köpük tabak kullanmamaya özen gösterin, iguananız yanlışlıkla yiyebilir.
Ne miktarda yemek vereceğinize karar veremiyorsanız, yavru iguanaya öğün olarak bir yemek kaşığı vermekle başlayın. Yemeğinin hepsini yiyorsa yavaş yavaş arttırabilirsiniz. İguanalar balık gibi değildir, iyice doyduktan sonra fazlasını yemezler. Yavru iguanalar geceleri uyanıp yemek yiyebilirler. Her 4-6 haftada bir iguanalar deri değiştirir. Bu dönemde iştahları kesilebilir. Günün ilk ışıklarıyla birlikte iştahları daha açık olacaktır, taze yemeğini sabahın erken saatlerinde vermeye özen gösterin.
İguanalar doğal ortamlarında da muz ve incir yerler. Bunun dışındaki yemeklere ilk başta iştah duymayabilirler. Eğer iguananız verdiğiniz salatadan yemiyorsa temel salatayı sabah verin, yeşillikleri öğleden sonra verebilirsiniz. İguananızın verdiklerinizi yemeye başlaması haftalar alabilir. Sabırlı olun.



Yeşil yapraklılar: Koyu yeşil yapraklı sebzeler hem besleyici hem de yemesi eğlencelidir. Çoğu kimse yaprakları iyice doğrar ama kancalarla veya vantuzlarla yaprakları yuvasının duvarlarına asabiliyorsanız onun için daha ilgi çekici olur. Kara lahana, hardal otu (çiçekleriyle), karahindiba (çiçekleriyle), hindiba, su teresinden birini her gün verin. Karahindiba yeşillikler içlerinde en iyisidir. Marul gibi yeşil yaprakları sadece acil durumlarda, iguananız çok susuz kalmışsa verin. Göbek salata ve kıvırcık salata hiç vermeyin, alışmasın, besin değeri hiç yoktur.

Bazı kaynaklarda ekmek, makarna, pirinç verebileceğinizi söyler, hiç vermeseniz daha iyi olur. İguananızda böbrek yetmezliğine yol açar.

İguananızın önünde bozulmuş, çürümüş yemek bırakmayın, değiştirin ve tabağını iyice yıkayıp durulayın. Salatanın daha uzun süre dayanmasını istiyorsanız, buz kalıplarında dondurduğunuz minik porsiyoları tabağına koyabilirsiniz, yavaşça eriyecek ve tabaktaki salatayı uzun süre taze tutacaktır.

Elle besleme

Elinizden yemesi sizin için eğlenceli bir deneyim olsa da, bazı iguanalar elle beslenmeye alıştığında tabağından yemeyi reddeder. Evde olmayacağınız zamanlarda, ona bir başkası yemek verecekse bu durum sorun yaratabilir. Evde olmamanız veya onun günlük alışkanlıklarındaki her türlü değişiklik iguanayı strese sokmaya zaten yeter.

İguanaların damak tadı zaman içinde değişir. Bir zamanlar çok sevdiği bir yiyeceği yemek istemeyebilir veya yüzüne bakmadığı bir yeşilliği yemeye başlayabilir. Yeni yemeklere alışması bazen haftalar alabilir. Siz pes etmeyin. Farklı sebzeleri temel salatasına karıştırmaya devam edin.
İguananız sorunsuzca tabağından yiyorsa, onu elle beslerken ödül yiyeceklerden verebilirsiniz.

Su

İguana su ihtiyacı duyan bir canlıdır. Yuvasında bir kap temiz su daima bulunmalıdır. Su içerken başını içine sokmayı sevdiğinden kolay deviremeyeceği bir kap olmalıdır. Eğer yuvasında içinde yüzebileceği bir küvet olacaksa, suya girdiğinde rahatladığını ve dışkı yaptığını unutmamalısınız. Bu suyu içmemelidir. Küvetinin hemen yanında bir temiz su kabı bulundurmalısınız. İguananızın kendi küveti olmayacaksa, yüzme ihtiyacı olduğunu lütfen unutmayın. Onu kendi küvetinizde yüzdürüp daha sonra küveti iyice temizlemelisiniz.

İştahsızlık

Ona vereceğiniz salataya alışması için zaman tanımalısınız. Yemeklere çekinerek bakacak, bazen alışması haftalar alacaktır. İguananın iştahının en açık olduğu saatler sabah uyandıktan hemen sonrasıdır. Bu yüzden sabah onunla birlikte uyanıp taze salatasını önüne koymayı ihmal etmeyin. Günün ilerleyen saatlerinde yeşilliklerden verin. İştahsızlığın sebebi kabızlık, MBD veya başka bir hastalık olabilir. Dışkısını yapmıyorsa ona ılıktan biraz sıcak bir banyo yaptırın. Suyun içindeyken yumuşak hareketlerle karnını ovun. 24 saat içinde dışkısını yapmıyorsa bir veterinere götürmelisiniz. Bağırsaklarını tıkayan bir madde veya başka bir sorun olabilir.

TERBİYE VE BİRLİKTELİK

Eğer iguananızla birlikte on yıllar geçirmek niyetindeyseniz bazı şeyleri hatırınızdan çıkarmamalısınız. İguanalar evcilleştirilmiş canlılar değildir. Sıcak kanlı canlılar gibi bazı numaralar yapmayı öğrenemezler. İguana çiftliklerinde yavru iguanalar paketlenip kaldırılırken onlara pek nazik davranılmaz. Zaten korkmuş olan yavrular stresten hastalanır. İguanaların içgüdüleri onlara insanlardan korkmaları gerektiğini söyler çünkü bulundukları yerde onlar insanlar için bir yemektir. İguananızı ne kadar terbiye ederseniz edin daima vahşi bir canlı olarak kalacaktır. Ürktüğünde veya köşeye sıkıştırıldığında refleks devreye girecek ve savaşmaya başlayacaktır. Korktuğunda ilk önce vücudunu size yan döner, karnını şişirir, başını yukarı kaldırır ve gerdanını sarkıtır. Bu harekete gövde gösterisi diyebilirsiniz. Beraberinde ağzını açabilir ve tıslamaya başlayabilir. İşe yaramazsa, kurtulana kadar kıvranmaya ve yuvarlanmaya başlayacaktır. Kuyruğuyla kırbaçlayacak, tırnaklarıyla çizecektir. Eğer bu da işe yaramazsa ısırmaya çalışır.
Çok iyi terbiye edilmiş bir iguana bile canı yandığında veya korkutuğunda bu sayılanları yapabilir. Aslına bakarsanız iguanaların sebep olduğu en kötü yaralanmalara, o ana dek tamamen uysal davranan en sosyal iguanalar yol açmıştır.
Bu sebeple iguananızı çok iyi anlamanız, yaralanmamak için onu evcilleştirmekten daha çok işinize yarayacaktır. Şunu unutmayınız ki iguanalar kötü huylu canlılar değildir ve sizden nefret etmezler. Sadece korkar ve kendilerini korumaya çalışırlar.

Daha önce hiç terbiye edilmemiş bir iguana insanla her temasında strese girer. Her defasında bakıcısından kaçar. Isırılmaktan korkan bakıcılar ise kalın eldivenler giyerek hem iguananın stresini arttırır hem de hayvanı ne kadar sıktığını anlayamadığı için kemiklerine zarar verebilir. Kemikleri kırılan iguanalar fazlasıyla vahşileşebilir. Bu vakaların çoğu, iguananın yanına sadece yemek ve su vermek için gidildiğinde, fazlasıyla yalnız bırakıldığında, soğuk ve karanlık yerlerde beslendiğinde olur. İguananızla iyi bir bağ kurmanın bedeli deride biraz sıyrık, biraz uykusuzluk ve biraz da ümitsizlik olacaktır.

Bazıları sadece yemeğini ve suyunu verip iguanayı yalnız bırakarak onun evcilleşeceğini düşünür ama çoğu durumda bu gerçekleşmez. En doğrusu proaktif terbiye yöntemidir. Bu yöntemde hayvan ve bakıcısı konuşmadan iletişim kurabilecek şekilde birbirlerine gösterdikleri tepkileri değiştirmeyi öğrenirler. Bazı iguanalar daha kısa sürede sosyalleşir. Sosyalleşmiş bir iguana yemeğini, suyunu vermenizden, kafesini temizlemenizden rahatsız olmaz. Kucaklanmak onu ürkütmez, omzunun ve başının okşanmasından rahatsız olmaz. Stres yüzünden renk değiştirmez, gri, siyah, kahverengiye dönmez. Tam tersine mutlu ve hoşnut olduğunda yeşil rengi parlar. Buna “mutluluk rengi” de diyebilirsiniz. İguananın okşanmaktan hoşlandığını, başını hafifçe yukarı kaldırmasından anlayabilirsiniz. Bu sayede başına, omzuna veya neresine istiyorsa o kısma ilgi gösterirsiniz. Kucağınıza çıkabilir, nefesini kulağınıza verebilir, hatta okşanmak istediğinde başını başınıza sürtebilir. Veterinere giderken kutuya konmak hoşuna gitmeyebilir ama içine girdikten sonra rahat durur. İguana ile böylesi bir yakınlaşma 6-9 ay arasında bir süre alır.

Eve yeni gelen iguananın sizden korkması, kendini daha büyük göstermek için kendini şişirmesi, kuyruğunu savurması normaldir. Bunları sizi korkutmak için yapar. İşe yaramadığını görürse kaçmaya çalışır. Onu elinize almaya çalışır, kıvrandığında veya sizi tırmaladığında bırakırsanız kazandığını düşünür. Bir sonraki denemede aynı davranışları daha da cüretkar gösterir. Bu defa siz onu yemeye çalışan bir yırtıcı değil, kaybeden taraf olursunuz. İguana besleyenlerin bu sebeple hayvanı eline almaya veya onu terbiye etmeye başlamadan önce kendini terbiye etmesi gerekir. Siz ne kadar kendinizden emin ve sakin olursanız hayvan da o kadar sakin olacaktır. Onun canını acıtmama veya kendinize zarar vermeme içgüdünüzle savaşmayı öğrenmelisiniz.
Ona ilk birkaç gün yeni evine alışması için zaman tanıyın. Sonra onunla hem yumuşak bir sesle hem de kendi sesinizle konuşmaya başlayın. Yuvasının yanında zaman geçirin. Bu sayede sizi, sesinizi ve kokunuzu tanır. Eğer ona ayıracak vaktiniz yoksa, yeşil iguana size göre bir canlı değil demektir.
Iguanaların hayatında bir hiyerarşi vardır. Doğada en üstte en güçlü iguana yer alır. Evdeyse onunla ilgilenen, yemeğini suyunu veren kişi Alfa poziyonundadır. Beta canlı iguananız olur. Sizden hemen sonra gelir. Evde başka evcil hayvalar varsa Gamma rolünü alırlar. En altta ise evin diğer fertleri yer alır ve iguananın onlardan nefret ettiğine yemin edebilirler. Alfa bazı zamanlar iguanayı emanet edip gitmek zorunda kalırsa bu hiyerarşi hem iguana hem de ona bakan ikinci kişi için stres yaratabilir. Özellikle de iguana yuvasını dışkıya buluyorsa. Bu sebeple evden ikinci bir kişinin de iguananın bakımıyla en baştan itibaren ilgilenmesi ve kendine alıştırması iyi olur.
İguanayı kucaklarken, ona yukardan değil, kuyruğundan değil, yandan yaklaşın. Doğadaki yırtıcalar onlara tepeden saldırdığından, yukarıdan yaklaşan elinizi bir yırtıcı zannedecek ve paniğe kapılacaktır. Bir elinizi pelvisin altına koyun, sonra diğer elinizi göğsünün altına yerleştirip, kepçeyle alır gibi alın. Bu şekilde hem o kendini daha rahat hisseder hem de siz kırbaç yememiş olursunuz. Bacaklarınızı kolunuzdan aşağı sarkıtır, kuyruğu kolunuzla göğsünüz arasında kalır. İşaret parmağınızla orta parmağınız arasına boynunu alırsınız. Daha sonra boşta kalan elinizle sırtını sevebilirsiniz.
Kollarınızda oluşan çiziklerinden korunmak için futbolcu çoraplarının parmak ucunu kesip kolunuza geçirebilirsiniz (beyaz renk tercih edin, diğer renkleri kızışma dönemindeki başka iguanalara benzetebilir). Tırnaklarını kesmek için veterinerden, iguana sahibi başka birinden yardım isteyin veya bunu nasıl yapacağınızı öğrenin. Onu elinize aldıktan sonra makasa alışması için biraz zaman tanıyın. Gösterin, hatta onu makasla sevin. Sonra tırnaklarını kesermiş gibi havayı kesin. Tırnakların sadece ucunu (boş olan sivri kısmını) kesmelisiniz, yoksa içinden geçen sinirleri kesebilirsiniz. Elinize aldıktan sonra sakinleşmesi için bir süre yukarıda tutabilirsiniz. Yukarıda olduğunda kendini güvende hissedecek ve kıpırdanması azalacaktır. Daha sonra onunla konuşun ve yavaş yavaş göz hizanıza veya daha aşağıya indirin. Başparmaklarınızla karnını destekleyin, arka ayakları kolunuzdan destek alsın, diğer parmaklarınızla sırtını kavrayın. Gözgöze geldiğinizde onunla biraz konuşun ama sizi ısıramayacağı bir mesafede tutun.
Tıslaması, kırbaçlaması, tırmalaması veya ısırmasına yenik düşer onu bırakırsanız pısırık olduğunuzu düşünecek ve her seferinde sizi alt edecektir. Onu ilk başta ele almadan önce kaçıp altına saklanabileceği yerleri kapatın, etraftaki mobilyaları çekin. Kaçarsa pes etmeyin. Elinize aldığınızda ne canını acıtacak kadar çok sıkmalı ne de kaçabileceği kadar gevşek bırakmalısınız. İki elinizle tutun. Timsah gibi dönmeye başlarsa izin verin ve diğer elinizle yeniden doğru pozisyona getirin. Isırırsa elinizi birden geri çekmeyin, daha çok yaralanmanıza sebep olur. Onun bırakmasını bekleyin. Ama onu yere bırakacağınız zamanı o değil, siz belirleyeceksiniz. Bunu anlamasını sağlayın. Kıpırdanmayı kesip rahat durduğunda onu bırakabilirsiniz. Alfa olduğunuzu bu şekilde anlayacaktır.
Bir süre sonra onu elinize aldığınız zamanları daha ilginç hale getirebilirsiniz. Mesela birlikte evin içinde bir yürüyüş yapabilir, onu mutfağa götürüp sevdiği yeşilliklerden verebilirsiniz. Sizinle birlikte dolaşırken kıvranmayı bırakıp etrafı gözlemlemeye başlayacaktır. Onu okşayıp yumuşak bir sesle ismini söyleyin. Bu temas zamanla ikiniz için de daha huzurlu bir hal alacaktır.
İguanalar akıllı canlılardır. İsimlerini, “kaka”, “banyo”, “araba” gibi kelimeleri öğrenirler. Her yanına gittiğinizde onu her sevdiğinizde ismini söyleyin.
İguanalar yırtıcılardan kaçarken kuyruklarını bırakabilirler. Onları yakalamaya çalışan çocuklardan kaçarken aynını yapmaması için, küçükten itibaren kuyruğuna dokunmaya onu alıştırın. Yavaş yavaş okşayarak başlayın.
İguanalar yeni şeyler keşfetmeyi, evin farklı yerlerini görmeyi sever. Zamanla onu evde serbest dolaşması için bırakabilirsiniz. Evinizde yüksek risk taşıyan bireyler varsa veya gelecek 10 yıl içinde bebek yapmayı düşünüyorsanız hijyen kurallarını iyi öğrenmelisiniz. İguananın evin bazı kısımlarına girmesine izin vermeyebilirsiniz. Lütfen iguanaların taşıdığı Salmonella ile ilgili araştırma yapın ve iguana besleyip besleyemeyeceğinize karar verin. İguanalar Salmonella sebebiyle hastalanmasa da bağırsaklarında bulunur ve bunu dışkı yoluyla atarlar. Salmonella kurumuş dışkıda da yaşayabilir. Dışkısına basan veya değen bir iguanayı tuttuktan sonra ellerinizi yıkamazsanız, size bulaşabilir. İguanalar yüzünden hastalanan insan sayısı yok denecek kadar az olmakla birlikte göz ardı edemeyeceğiniz bir faktördür. Yine de hijyen kurallarına uyulduğunda korkulacak bir durum yoktur.
İguanalar bazen yalnız kalmak için evin bir köşesine çekilebilirler. Evde dolaşmasına izin verdiğiniz bir iguananız varsa arayıp bulun ama yakalamayın. Onunla konuşun. Orada olduğunu bildiğinizi ve buna izin verdiğinizi anlasın. Bir süre sonra sizden saklanmak yerine güneşlenmeyi tercih edecektir. Saklanma süresi uzuyorsa bir sorunu vardır, onu neyin strese soktuğunu anlamaya çalışın.
İguanalar sessiz canlılar olduklarından strese girdiklerini veya hastalandıklarını anlamak zordur. Ama onlar da hastlandıklarında acı çeker, bunu unutmayın. Son derece sağlıklı görünse de dışkısını 6 ayda bir veterinere götürüp, parazit kontrolü yaptırın. Bu kontroller maliyetli değildir. En önemli sağlık sorunlarından biri de susuzluktur. Bacak derisini hafifçe çekip kontrol edebilirsiniz. Eğer derisi bir süre çektiğiniz haliyle kalıyorsa iguana susuzluk çekiyor demektir. Verdiğiniz yemeği iyice ıslatın, su kabının içine sevdiği meyvelerden koyup su içmeye özendirin ve yeşil yapraklı sebzelerden bolca verin. Kafesinin nemine her zamankinden çok önem verin.
Bazı iguanalarla ortak bir yaşam kurmak burada anlatılanlardan daha kolay olabilir. Mesela ben, dişi bir iguanayı 1 ay içinde kendime alıştırabildim. 2 ay sonra ona dokunmama izin veriyor, elimden yiyordu. Onu o kadar çok sevdim ki, asıl sahibine geri verdiğimde giden kafesinin boş bıraktığı yere bakamadım ve diğer iguana sahipleri için bu bilgileri çevirip paylaşmaya karar verdim.
Evinizdeki küçük yeşil dostunuza selamlarımla.























5 yorum:

  1. çok faydalı oldu yorumlarınız çok teşekkürler elinize sağlık, fakat stres konusunda ne yaparsak yapalım başarılı olamıyoruz biz,benimle direkt temas kurana kadar sürekli panik halinde, fakat temastan sonra sakinleşiyor, bununla alakalı bir görüşünüz var mıdır acaba ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin yanınızda veya kucağınızda sakinleşmesi güzel bir işaret. Demek siz yokken kendini tehlikede hissediyor bunun sebebini ancak siz bulabilirsiniz. Belki aşağıdaki önerilerimin yardımı dokunur.

      Sil
    2. Deri değiştirme döneminde ne yaparsanız yapın gergin olacaktır. O dönemde üstüne gitmeyin.

      Sil
  2. Merhaba, bazı iguanaların stresten çıkması uzun sürüyor, size gelmeden önce hangi koşullarda yaşadığını bilemiyorum. Eğer evinize yeni geldiyse size alışması ve sesinizi tanıması içinb iraz zaman tanıyın. Yuvasının en yüksek yerine çıktığında insanlardan daha yukarıda durmalı, bu stresini azaltır, yüksekte olmak ister. Yuvası yeterince büyük olmalı, dar alanlar stresini arttırır, bir de 12 saatlik döngüye mutlaka uymalısınız. Benim iguanamın yemyeşil renge dönüp sakinleşmesi 1 ay sürdü ama yavruydu, daha büyükse önceki stresini atlatması daha uzun zaman alabilir. Evde çok uuzn süreler yalnız kalıyorsa evdeki insanlara alışması uzun sürer. Evde kim daha çok kalıyorsa bakımını o yapmalı, yemeğini o vermeli. Kendince bir hiyerarşi kuruyor, sıralamanın altında kalan insanlara karşı toleransı pek olmaz. Durduğu yerde kuş sesleri duyuyorsa, etrafta kedi varsa veya gece uyurken sürekli televizyon sesi geliyorsa stresi dinmez. Yırtıcılar peşinde zanneder. Banyo yapınca çok rahatlar. Ilıktan daha sıcak bir küvette yüzdürün. İçine dışkısını yapacaktır sonradan dezenfekte etmeniz gerekir. Umarım bunlar yardımcı olur.

    YanıtlaSil
  3. Kimse bu kadar detaylı bilgi bilmiyor. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil

İsimsiz yorum yapmak istiyorsanız lütfen "yorumlama biçimi" kutucuğunun içinden en altta yer alan "anonim"i seçiniz. Bunu yapmazsanız bir kullanıcı hesabıyla yorum yapmanız istenecek. Hesabınız yoksa yazdığınız yorum gözükmeyecek.