Sayfalar

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Anı korsanları



Bir önceki yazımda beyine takılan çiplerle sahte anılar yerleştirmenin mümkün olabileceğinden bahsetmiştim. Aşağıdaki haberde San Diego Üniversitesi'nde yapılan deneyin bunu ispatladığı anlatılıyor. Dediğim gibi açıklanan teknolojinin, geliştirilen teknolojinin çok gerisinde olduğunu düşünüyorum. Acaba sahte anılar yerleştirerek hiç sevilmeyecek birini sevdirmek, insandaki korku duygusunu kaldırmak ve onu korkusuz bir askere çevirmek, insanları rakiplerinizden nefret ettirmek veya onları köleleştirmek mümkün olabilir mi?
Evet bunları yapabilmek için bu teknolojiye sahip olmak gerekiyor. Bizler dahi çocuklarımızı ülke içi çıkar kavgalarında birbirine düşman ettiğmiz için bir arada çalışmalarına engel oluyor, teknolojiyi geliştiremiyor, başkalarının teknolojisini fazlasıyla geriden takip ediyoruz. Kullanılan ve kullanılacak teknolojilerdeki yetersizliğimiz yüzünden iradesiz robotlara dönüşmek üzereyiz. 
Buna rağmen, teknolojimiz olmasa bile, beynin işleyişini iyice anladıktan sonra,  diğer insanların beynini şartlandırmak mümkün olabilir mi? Şöyle ki, mesela bir kişi konuşma yaptığında ortama çok kötü bir koku yaymak ve onu dinleyenlerin beynini bu kokuyla ilişkilendirmek veya birisi televizyona çıktığında fark edemeyeceğimiz kadar kısa bir süre görünen 25. kareye iğrenç bir görüntü yerleştirip o kişiden nefret ettirmek veya birisi herhangi bir yerde göründüğünde çok çirkin/gürültülü sesler çıkartıp o kişiyi bu seslerle ilişkilendirmek mümkün olabilir mi? İnsanların beynini yönlendirmek mümkün olabilir mi? Ve eğer mümkünse birileri bunu çoktan yapmış olabilir mi?
Haber şöyle:

Gerçek gibi sahte anılar yerleştirmek

Sahte anılar yerleştirmek, birbirinden farklı belirsizlik senaryolarına göre işleyen bilim kurgu kitaplarıyla Gerçeğe Çağrı (Total Recall) gibi filmlerin en çok rağbet gören konularından biridir. İzleyicilerin nefesini kesen macera filmleri yapımına da özen gösterir ama okuyucu (veya izleyici) mümkün olmadığını bildiğinden macerayı izlerken gerçeklikten bağımsız düşünür. Fazlasıyla bilim kurgudur.
Yine de sahte anılar yerleştirilmesi o kadar uzun sürmeyebilir. Araştırmacılar, belirli bazı nöronları yeniden devreye sokarak yeni anılar geliştirirken bazı şeyleri hatırlamaya zorladığı laboratuvar farelerine "melez anılar" yerleştirmeyi başardı. Bu, sahte anılar yerleştirmeye giden yolu hazırlayan bir basamak olabilir.
Anıları oluşturmak ve kullanmak, bir kısmı henüz tam olarak anlaşılmayan son derece karmaşık nörolojik bir süreci gerektirir. Ama eğer belirli bir anıyı oluştururken hangi nöronların devreye girdiği bulunabiliyor ve bunların işleyişinin izi takip edilebiliyorsa, anılara erişmek de mümkün olabilir. San Diego Üniversitesi'nden Dr Aleena Garner ile meslektaşları, aynı seviyedeki kontrol nöronlarına ve anılara erişmeyi başardı.

Anı korsanları
San Diego Üniversitesi'nde yapılan deney, ileri düzeyde genetik ve hücre işleme yöntemlerine dayanıyor. Aleena Garner ile araştırma ekibi, bir aktivite yönteminin tetiklemesiyle bazı nöronlar hM3Dq denilen belirli bir reseptörü üretecek şekilde farenin genetiğini değiştirmeyi başardı. hM3Dq üretilmesi için gerekli bilgi farenin nöronlarında bulunmasına rağmen, yalnızca yeteri kadar aktif olan hücreler protein ifade (protein ekspresyonu) edebilecekti.
Böylelikle araştırmacılar, fare belirli bir ortama (sözgelimi belirli bir renk veya koku) maruz kaldığında aktif hale geçen bazı nöral ağ örneklerini işaretlemeyi başardılar. Ama hM3Dq alıcısı nöronları işaretlemekle kalmıyor, onları aktif hale de getirebiliyordu. Belirli bir ortamda yalnızca belirli bazı nöronlar aktif olabilecekti.
Belirli bir rengi ve kokusu olan bir deney ortamından korkmaları için farelere düşük dozda elektrik şoku verildi. "Terör odası" taşındıktan sonra bir başka yerde 24 saat geçiren fareler yeniden ilk ortama getirildiğinde daha girişteyken korkudan donakaldılar. Ama hM3Dq reseptörü aktif hale getirilen Garner'ın farelerinde şaşkınlık veren bir durum oldu: Sanki başlarına hiç kötü bir şey gelmemiş gibi davranıyorlardı. Nöral manipülasyon yapılması ve reseptör kullanılmasıyla fareler olanları "unutmuş" ve "terör odasını" dinlenme odasıyla ilişkilendirmişlerdi.
Sahte anılar yerleştirebilir mi?
Bir dizi deney yaptıktan sonra araştırmacılar farelere, travmatik tecrübeye erişimi engelleyen sahte bir anı yerleştirildiği sonucuna vardılar. Sahte anılar yerleştirmenin, önceden belirlenmiş nöral aktiviteye bağlı olduğu şüphe götürmez.
"Yeni anılar geliştirmek 'önceden var olan' bilgilerle ilişkilidir," diyen Garner, bugün meydana gelen bir olayın, akla gelen geçmiş deneyimler kapsamında kaydedildiğini anlatıyor. Eğer bir olayın anısı geçmiş deneyimlere dayanıyorsa, yeni geliştirilen anılar ne kadar objektif olabilir? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İsimsiz yorum yapmak istiyorsanız lütfen "yorumlama biçimi" kutucuğunun içinden en altta yer alan "anonim"i seçiniz. Bunu yapmazsanız bir kullanıcı hesabıyla yorum yapmanız istenecek. Hesabınız yoksa yazdığınız yorum gözükmeyecek.