Sayfalar

3 Ekim 2013 Perşembe

Aşkın Beyin Taraması




Yeni aşık oldunuz ve aşkınızın sonsuza dek sürüp sürmeyeceğini öğrenmek istiyorsunuz... Cevabı beyin tarayıcısı veriyor. Beyindeki "gerçek aşkın" ayak izlerini bulduğuna inanan araştırmacılar böyle söylüyor.
Aşık gönüllülerin beyinlerini inceleyen bilim insanları, başlayan aşk hikayesinde farklı sonuçlara götüren değişik aktivite örüntüleri bulmuşlar. Bu aktivitelerden biri "sarsılmaz" hisler ve ilişkide istikrarla ilişkiliyken, bir diğeri, tutkunun yakında söneceğini öngören kötü bir kehanet gibi.

Gerçek aşkın taraması



New York, Long Island'daki Brook Üniversitesi'nde sosyal psikolog olan Profesör Arthur Aron meslektaşlarıyla birlikte, manyetik rozonans görüntüleme tekniğiyle 12 gönüllüyü inceledi. Tüm gönüllüler güçlü bir aşk duyduklarını ve bir yıldır ilişkide bulunduklarını söylüyordu.
Araştırmacılar gönüllülere eşlerinin bir resmini gösterip, onlardan eşleriyle ilgili bir anıyı hatırlamalarını istedi. Bundan başka, gönüllülere ilişkileri bulunmayan tanıdıklarının da resimlerini gösterip, beyin aktivitelerini kaydettiler.
Uzmanlar üç yıl sonra her birinin ilişkisinin sonucuna bağlı olarak, gönüllülerin beyin taramalarını inceledi. Gönüllülerden yarısı ayrılmıştı; diğer yarısı ise hala eşleriyle birlikteydi.

Image courtesy of photostock/ FreeDigitalPhotos.net

Aşkın Örüntüsü


Veri analizi, ilişkilerin farklı bir sonucuyla ilişkiliymiş gibi görünen, iki ayrı beyin örüntüsünü ortaya çıkardı. Üç yıl sonra eşleriyle birlikte olanların en "çarpıcı" özelliği, beyindeki duygusal tepkileri görsel güzellik uyaranıyla ilişkilendiren bir bölüm olan kaudat çekirdeklerinde güçlü bir aktivite olmasıydı. (Yani "loving you is easy cause you're beautiful" doğru)
Bundan başka "istikrarlı" gönüllülerin, eleştiriyle ilişkilendirilen orbitofrontal korteksinde daha düşük seviyede aktivite gözlemlendi. Araştırmacılara göre bu, gönüllülerin eşleri hakkında daha az eleştiride bulunduklarını gösteriyor. Bu gönüllülerin bağımlılık ve ödül ile ilişkilendirilen, beynin zevk merkezlerindeki aktiviteleri de daha düşük. Açıkçası, kendimizi tatmin olmuş ve doymuş hissettiğimizde bu merkezler "kapanıyor". (Yani vıdı vıdıya başladıysan aşk bitmiş, numara yapma, çek git. Bir de aşkın gözü kördür, bakın o da doğru çıkıyor bilim sayesinde. Birbirinizin keline ve selülitlerine aşık olduktan sonra bakabilirsiniz, bilim ispatlıyor, görmüyorsunuz.)
Profesör Aron, "Bu çalışmaya katılan herkes eşine güçlü bir aşk duyuyordu ve bu durum beyin taramalarında görünüyordu. Ama hislerinin ne derece sabit olduğunu gösteren bazı ipuçları da vardı," diyor.
Bütün olay kaudat çekirdekte bitiyor. Çözeceğim onun da sırrını yazacağım. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İsimsiz yorum yapmak istiyorsanız lütfen "yorumlama biçimi" kutucuğunun içinden en altta yer alan "anonim"i seçiniz. Bunu yapmazsanız bir kullanıcı hesabıyla yorum yapmanız istenecek. Hesabınız yoksa yazdığınız yorum gözükmeyecek.